Dijital çağın etkisiyle, akıllı telefonlar günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelirken, eğitim alanında bu cihazların kullanımı giderek daha fazla tartışma konusu olmaya başladı. Son yıllarda, çeşitli ülkelerde okullarda akıllı telefon kullanımına yönelik yasaklar getirildi. Bu yasakların arkasında, öğrencilerin dikkat dağınıklığına yol açan, ders içeriğiyle ilgilenmemeye neden olan ve aynı zamanda sosyal medya bağımlılığı gibi olumsuz etkilerle mücadele etme amacı bulunuyor.
Fransa, okullarda akıllı telefon kullanımını yasaklayan ilk ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. 2018 yılında, Fransa hükümeti, 3 yaşından 15 yaşına kadar olan öğrencilere akıllı telefon kullanımını okulda yasakladı. Bu yasağın, öğrencilerin derse daha fazla odaklanmalarını sağlamak ve dijital bağımlılıkla mücadele etmek amacıyla uygulamaya alındığı ifade ediliyor. Fransa, akıllı telefonların öğrencilerin sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebileceği ve derslerde verimliliği azaltabileceği endişesiyle bu adımı attı.
Bir diğer örnek, Türkiye’deki bazı okullarda uygulamaya alınan sınırlamalar. Türkiye’de, özellikle devlet okullarında, öğretmenlerin ve okul yönetimlerinin onayıyla öğrencilerin sınıflarda akıllı telefon kullanımı yasaklanmış durumda. Öğrenciler, telefonlarını okul yönetimlerinin belirlediği alanlarda kullanabiliyor ancak ders sırasında ve okul etkinliklerinde telefonlar genellikle yasaklanıyor. Okulda akıllı telefon kullanımının, öğrencilerin sosyal medya ile gereksiz yere vakit geçirmelerine yol açtığı ve derslere olan ilgilerini azalttığı kaygıları bu yasakları tetikliyor.
Çin de akıllı telefon yasağını uygulayan ülkeler arasında yer alıyor. 2021 yılında, Çin hükümeti, devlet okullarında öğrencilerin akıllı telefon kullanımlarını ciddi şekilde kısıtlayan bir politika başlattı. Bu yasağın amacı, öğrencilerin akıllı telefonların olumsuz etkilerinden korunmasını sağlamak ve eğitimdeki verimliliği artırmaktı. Çin’deki okul yönetimleri, öğrencilerin sınıf içinde yalnızca eğitim materyalleri kullanmalarına izin verirken, akıllı telefonları okulda sadece öğretmenlerin onayıyla kullanılabiliyor.
Avustralya’da ise bazı eyaletler, öğrencilerin okulda akıllı telefon kullanmalarını yasaklayan politikalar uygulamaktadır. Sydney ve Melbourne gibi büyük şehirlerdeki okullar, öğrencilerin telefonlarını sınıfa girmeden önce teslim etmelerini istemektedir. Avustralya’da okullarda akıllı telefon kullanımına karşı duyulan endişeler, öğrencilerin ekran süresi ile ilgili sağlık problemlerinin yanı sıra, okul içindeki dikkat dağılmasına da dayanıyor.
Akıllı telefon kullanımına getirilen yasaklar, birçok ülkede eğitimde verimlilik, güvenlik ve dijital bağımlılıkla mücadele adına bir çözüm olarak öne çıkıyor. Ancak, dijital araçların eğitimde nasıl yer alması gerektiği konusunda tartışmalar devam ediyor. Yasağın eğitimdeki olumlu etkileri ile öğrencilerin dijital dünyadan tamamen soyutlanmasının getirebileceği olumsuz etkiler arasındaki denge, ülkeler tarafından dikkatle inceleniyor.