Kaspersky CEO’sundan Sert Çıkış: “Yapay Zekâ Ticari Bir Balondan İbaret”


Siber güvenlik devi Kaspersky’nin kurucusu ve CEO’su Eugene Kaspersky, yapay zekâya (AI) yönelik sert ifadeler kullandı. Kaspersky, günümüzde “AI” adı altında pazarlanan birçok teknolojinin gerçekte yapay zekâ olmadığını ve bunun büyük ölçüde ticari bir illüzyon olduğunu savundu.


Kaspersky’den Yapay Zekâ Eleştirisi: Gerçek Mi, Pazarlama Mı?

Yapay zekâ, son yıllarda teknoloji dünyasının merkezine oturmuş durumda. Ancak bu ilgi herkesin olumlu görüş bildirdiği anlamına gelmiyor. Kaspersky Lab’ın kurucusu Eugene Kaspersky, yaptığı açıklamada AI teknolojilerinin büyük bir kısmının gerçekte yapay zekâyla ilgisi olmadığını ve bunun sadece pazarlama stratejisi olduğunu dile getirdi.

Ünlü siber güvenlik uzmanı, şu ifadeleri kullandı:

“Şirketler, en basit otomasyon çözümlerini bile ‘AI destekli’ olarak tanıtıyor. Gerçek anlamda yapay zekâ hâlâ araştırma seviyesinde ve sınırlı alanlarda etkili. Bu bir teknoloji değil, ticari bir saçmalıktır.”

Gerçek Zekâ Nerede Başlıyor?

Kaspersky’nin eleştirileri, son yıllarda birçok teknoloji şirketinin ürünlerini “yapay zekâ destekli” olarak lanse etmesine dayanıyor. Bu ifadelerin ardında çoğu zaman makine öğrenmesi (ML), otomasyon ya da basit algoritmalar yatıyor. Ancak bu teknolojiler, akademik anlamda yapay zekânın temel tanımıyla örtüşmüyor.

Yapay zekâ ile makine öğrenmesi arasındaki temel farklar şöyle özetlenebilir:

  • Makine öğrenmesi, verilerden örüntü tanıma üzerine kuruludur.
  • Yapay zekâ, öğrenme, muhakeme etme ve karar alma gibi insan zekâsına özgü süreçleri simüle etmeyi amaçlar.
  • Her ML sistemi bir AI değildir ama her AI sistemi ML teknikleri kullanabilir.

Bu ayrımı görmezden gelen birçok şirket, AI kelimesini pazarlama dili olarak kullanarak tüketicileri yanıltmakla eleştiriliyor.

Kaspersky Neden Bu Kadar Net Konuştu?

Kaspersky’nin bu açıklamaları, sadece teknolojiye değil aynı zamanda sektördeki etik sorunlara da işaret ediyor. Kaspersky Lab, yıllardır siber güvenlik alanında yapay zekâ benzeri teknikleri kullanarak saldırı tespiti ve analiz sistemleri geliştiriyor. Ancak şirket hiçbir zaman bu sistemleri “tam otomatik AI” olarak tanımlamadı.

Eugene Kaspersky, bu tutumunu şu sözlerle özetledi:

“Yapay zekâ, henüz bilim kurgu seviyesinden öteye geçebilmiş değil. Otonom karar verebilen, kendini eğitebilen sistemlerden bahsediyoruz ama bugün elimizde olan sadece hızlı veri işleyici algoritmalar.”

Sektördeki Diğer Uzmanlar Ne Diyor?

Kaspersky’nin açıklamaları teknoloji dünyasında farklı yorumlara yol açtı. Bazı uzmanlar, yapay zekânın şişirilmiş bir kavram olduğu konusunda hemfikir. Ancak karşıt görüş bildirenler de yok değil.
OpenAI, Google DeepMind ve Anthropic gibi şirketler, derin öğrenme ve doğal dil işleme gibi alanlarda önemli başarılar elde etti. Bu gelişmeler, yapay zekânın potansiyelini kanıtlar nitelikte.

Yine de pek çok bağımsız uzman, “AI” teriminin suistimal edildiğini kabul ediyor. Özellikle Gartner gibi danışmanlık firmaları, AI’nın çoğu zaman “hiper” pazarlama aracı olarak kullanıldığını belirten raporlar yayımlamış durumda.

Yapay Zekâ Gerçekten Hayatımıza Girdi Mi?

Kaspersky’nin eleştirisi yapay zekânın tamamen etkisiz ya da gereksiz olduğu anlamına gelmiyor. Aksine, AI teknolojilerinin belirli alanlarda oldukça işlevsel olduğu kabul ediliyor. Örneğin:

  • Görüntü işleme ve yüz tanıma sistemleri
  • Doğal dil işleme (NLP) tabanlı sohbet botları
  • Otonom araçlar
  • Medikal görüntü analiz sistemleri
  • Siber tehdit istihbaratı platformları

Ancak Kaspersky’ye göre bu uygulamalar, “genel yapay zekâ” kavramından çok uzak. Yani insan gibi düşünen ve karar verebilen bir sistem hâlâ hayal ürünü.

Tüketiciler Dikkatli Olmalı

Kaspersky’nin açıklamaları, teknoloji kullanıcıları için bir uyarı niteliği de taşıyor. “Yapay zekâ destekli” olarak pazarlanan her ürünün gerçekten AI içermediğini bilmek, hem bilinçli tüketim hem de güvenlik açısından önemli.

Uzmanlara göre, bir ürünün AI etiketi taşıması, mutlaka daha güvenli, akıllı ya da verimli olduğu anlamına gelmiyor. Hatta bazı durumlarda bu etiket, kullanıcıların gereksiz beklentilere girmesine yol açabiliyor.

Bu nedenle teknoloji seçimlerinde şu kriterler göz önünde bulundurulmalı:

  • Kullanılan AI teknolojisinin teknik detayları
  • Ürünün hangi problemleri çözdüğü
  • AI’nın karar süreçlerine ne kadar müdahil olduğu
  • Şeffaflık ve veri güvenliği ilkeleri
Back To Top